06 Nisan 2011

Yine bir gün daha sona erdi, nasıl olduğunu anlayamadan.



   Yine bir gün daha bitti... Derste sürekli saate bakıp bakıp durdum. Hem okulda, hem de dershanede. Ve her baktığımda saat en az 1 ya da 3 dakika ilerlemiş oluyordu. Bu durumda 40 dk.'lık dersi sanki 10 dk.'da işlemişiz gibi geldi bana. Rüzgar gibi geçti zaman. Bu çok güzel bir şey, çünkü saatleri bir saat ileri aldık. Günlerin uzun olması lazımdı. Akşamların kısa olması lazımdı. Ama ne bileyim, bugün bana çok kısa geldi. Bu yüzden de aşırı mutluyum. Ama saate bir bakıyorum şimdi, dokuz. Yedik, içtik, sıçtık derken akşam dokuz oldu saat. Ben de tam dokuzda uyuyacağım falan diyordum kendi kendime. Tamam, bir süreliğine bu saati uzatalım ve 10 yapalım, ha, ne dersiniz millet ? İyidir bence, iyidir iyidir.
   Şimdi, gelelim bugüne. Bugün bok gibiydi. Bok. Bok yani. Kaka. Of, midem bulanmaya başladı. :D
İlk iki ders dindi, sonraki dersler İngilizce, sonra 1 ders Türkçe, sonra da Rehberlikdi. Dershanedeyse 3 ders Biyoloji, 1 ders Tarihdi. Kafayı yiyeceğimi sandım. 3 ders Biyoloji olur mu yahu? Doğaya ters!
   Neyse, diyorum ya, Allah'tan çabuk geçti. Tek iyi iki şey, bir tanesi yeni bir blog açtım. Yani, kız kardeşimle birlikte açtık. Kız kardeşim diyorum da, ablam olur kendisi. Ama burda link veremiyorum, beni tanırsınız diye. Orda kendimi gizliyorum çünkü. Ve eğer ablam bunları olur da okursa, hayatım sona erdi demektir. Bırakın link vermeyi, link vermiş kadar oldum şimdi. Sanki koskoca dünyada 2 kız kardeş blog açan tek bizmişiz gibi! Of!
   Dersler bok gibi gidiyor. Her zamanki gibi matematiğe kafam çalışmıyor. Türkçe'de, Tarih'de, İngilizce'de zehir oluyorum. İngilizce ödevim var ve ben hala yapmadım. En iyisi ben gideyim! Öpüyorum gencolar.<3

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder